Dekan’ın Mesajı

İLAHİYAT FAKÜLTESİ DEKAN MESAJI

Değerli meslektaşlarım, kıymetli mesai arkadaşlarım ve sevgili öğrenciler,
1987 yılında öğrenci olarak girdiğim Fakültemize, 1993 yılında Araştırma Görevlisi olarak atandım. O günden bu yana yaklaşık 37 yıldır bu güzel ortamın havasını teneffüs etmekteyim. Sahip olduğum maddi manevi bütün donanım ve kazanımı buraya borçluyum. 08 Mart 2024 tarihinde YÖK’ün izniyle Rektörümüz Prof. Dr. Mahmut AK, şahsıma Fakültemize idareci olarak görev yapma imkanı verdi. Rabbim mahcup etmesin inşallah.
1966 yılında Yüksek İslam Enstitüsü olarak açılan, 1982 yılından itibaren de İlahiyat Fakültesi olarak eğitim öğretim veren okulumuza başta kurucu Dekanı Prof. Dr. Ethem Ruhi FIĞLALI olmak üzere, Prof. Dr. Mehmet S. AYDIN, Prof. Dr. Selahattin PARLADIR gibi pek çok hocamız idarecilik yaptı. Ben, hepsini görme ve kendilerinden istifade etme bahtiyarlığına nail olduğum için çok mutluyum. Allah hepsinden razı olsun, kendilerine sağlıklı uzun ömür versin.
Fakültemizin kendi mezunu olan ilk idarecisiyim. Bu durum, bir yandan beni heyecanlandırırken, diğer yandan da omuzlarıma büyük bir ağırlık yüklüyor. Zira İlahiyat eğitimi, hem kapsamlı ve zor, hem de mesuliyeti yüksek bir alan. Böyle bir kurumun başında olmak, farklı disiplinlere ait dersleri düzgün bir şekilde koordine edip yürütülmesini sağlamak kolay bir şey değil. Allah’ın izni, yardımcılarım Doç. Dr. Necdet ŞENGÜN ve Doç. Dr. Emrah DİNDİ’nin gayretleri, sekreterimiz Salih AKAGÜNDÜZ ile diğer idari personelimizin çabası, meslektaşlarımın desteği ve öğrencilerimizin çalışmasıyla bu kutlu görevin üstesinden geleceğiz inşallah.
Eğitim müfredatımız, Temel İslam Bilimleri, Felsefe ve Din Bilimleri ile İslam Tarihi ve Sanatları olmak üzere üç farklı alana dair derslerden oluşmaktadır. Öğrencilerimiz, bunlardan ilkinde Kur’an ve sünnet temeline dayanan tefsir, hadis, fıkıh, kelam, tasavvuf gibi nakli ilimleri öğrenir. Felsefe alanına ait derslerde, nakle dayalı edindiği bilgileri akıl süzgecinden geçirerek bunları işlevsel hale getirir. Son alanda ise, edindiği nakli ve akli birikimi ait olduğu tarihi zeminde güzel sanat dallarıyla destekleyerek zenginleştirir. Böylece Fakültemizden çok yönlü bakış açısına ve güçlü dini donanıma sahip bir din adamı olarak mezun olur.
Fakültemiz, Kurtuluş Savaşında düşmanın denize döküldüğü güzel İzmir’imizdedir. İlimiz, tarihi olarak Cumhuriyetimize ait temel ilkelerin, coğrafi olarak da Batılı küresel değerlerin yoğun bir şekilde hissedildiği ve yaşandığı bir kültüre sahiptir. Bu duruma uygun olarak öğrencilerimiz, beş yıl yaşadıkları bu şehirde İslam’ın temel kaynaklarından öğrendikleri dini bilgi ve birikimi milli ve evrensel değerlerle birleştirip bütünleştirme fırsatı bulur. Bu sayede ülkemizin her yerinde rahat bir şekilde hizmet verme imkanına kavuşur.
İdareci olarak temel ilkelerimiz “Dürüstlük” ve “Şeffaflık”tır. Bunun neticesinde Fakültemizde beşeri dairede “Adalet”in tecelli etmesini umuyoruz. Akademik kadromuzdan beklentimiz, kendi alanlarında üst düzeyde “Ehliyet”, “Liyakat” ve “Samimiyet” sahibi olmaları, idari personelimizden ve talebelerimizden ise “Çalışkanlık” ve “İyi Niyetlilik”tir. İdaremiz nazarında söz konusu ölçüler dışında hiç kimsenin diğerinden bir farkı veya üstünlüğü söz konusu değildir.
Bu duygu ve düşüncelerle mutlu ve başarılı bir DEU İlahiyat ailesi oluşturmayı temenni ediyoruz. Ne mutlu bu güzel ailenin birer ferdi olanlara.

Prof. Dr. Muammer ERBAŞ